Contdict.com > German Turkish online translator

Bireysel karakter

German-Turkish dictionary


eigenart:	cilve

Examples of translating «Eigenart» in context:

Durch den Verstärker und das Fingergefühl, hört man die Eigenart eines jeden Gitarristen.	Ampflikasyon ve o elle dokunulabilir niteliği yüzünden her müzisyenin kendi karakteristiğini ayrı ayrı duyabiliyorsunuz. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Eine seltsame Eigenart der Privilegierten	Bu ayrıcalıklı sınıfa özgü tuhaf bir özellik source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Aber es ist die Eigenart von exponentiellem Wachstum,	ama bu üstel ilerlemenin doğasında vardır source Complain Langcrowd.com
Trotz der rückwärtsgewandten Eigenart deiner Überzeugungen... bist du hartnäckig und das lässt ein gewisses Etwas von etwas erkennen, also bravo.	Haklı olmana rağmen inançları için direnen ve bunun için slogan atan birisin. Bunlarsa seni ifade eder. Kısacası helal olsun. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Sagen wir, es ist wegen der Eigenart dieser Angelegenheit und wegen Ihres provozierenden Briefes.	Öyle oldu.Olayın içeriği yüzünden ve ve tabii yazdığınız şu mektup yüzünden. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Nachdem sie sich an meiner Eigenart genährt haben,	ve eşcinselliğimden yemeyi bıraktıklarında, source Complain Langcrowd.com
Menschen haben die außergewöhnlich interessante Eigenart,	Bu sıradışı enteresanlığa sahip olan insanlar source Complain Langcrowd.com
Unser Dorf war ruiniert, und nun nahmen sie uns den Berg und unsere walisische Eigenart.	Köyümüz mahvolmuştu ve şimdi dağımızı elimizden alıyorlar... Galli olmamız. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Das ist meine Eigenart.	Böyleyimdir ben. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
verliert sich diese Quanten-Eigenart.	o kuantum tuhaflığı birden dağılır. source Complain Langcrowd.com
Es hat die Eigenart, seine Zellen abzustoßen und mit polarisiertem Silikon zu ersetzen, was seine Widerstandskraft bei feindlichen Umweltbedingungen erhöht.	Deri döküp donmuş silikonla yenileme gibi tuhaf bir alışkanlığı var, bu da ona dış çevreye uyumda, uzun süreli dayanıklılık sağlıyor. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Eine persönliche Eigenart.	Kişisel bir özellik. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Es ist wichtig, jeder hat seine Eigenart.	Hepsinin huyu farklıdır. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Aber falls eine Eigenart in seinem Immunsystem zu perfekter Entgiftung führen würde zur perfekten Erneuerung, dann ja. Er könnte den Verfall unterlaufen.	Ama eğer bağışıklık sistemindeki küçük bir farklılık bir şekilde mükemmel panzehir mükemmel hücre yenilenmesi sağlamışsa çürümeyi tamamen durdurması gayet mümkün. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Er hatte diese seltsame Macke, diese sonderbare Eigenart, für die ihn eine Zeit lang alle liebten.	Demek istediğin, şu tuhaf hali vardı... şu garip karakteri. Ve bir süre boyunca insanlar onu sevdi... sonra da onu sevmeyi kestiler. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Eigentlich 'ne ganz nette Eigenart.	Bence, oldukça iyi bir özellik. source Complain Langcrowd.com
Eine Eigenart von mir.	Alışkanlıklarımdan biri. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Meine Frau und ich streiten manchmal wegen einer kleinen Eigenart von mir.	Nitekim, karım ve ben onlarla ilgili bazı şeyler yüzünden biraz tartışıyoruz. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
wo die äußere Form durch die Eigenart der Perspektive bestimmt wird	perspektifin özelliği tarafından belirlenen dış biçimde, source Complain Langcrowd.com
Eine kleine Eigenart von ihr.	Böyle bir acayipliği var da. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf

Popular online translation destinations:

Arabic-Turkish Chinese-German English-Turkish German-Chinese German-Russian Greek-Turkish Russian-German Turkish-English Turkish-German Turkish-Greek