Contdict.com > German Turkish online translator

lider

German-Turkish dictionary


führenden:	lider

Examples of translating «führenden» in context:

Erneuerbare Energien sind einer der führenden Gedanken,	Yenilenebilir enerji, yüzde 90 olan fosil yakıt alışkanlığımızdan source Complain Langcrowd.com
Das sind meine führenden Offiziere.	Bu taraf güvenli. Bir dakika. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
und dem, was in unseren führenden Bildungsstätten passiert.	bağlantı kurmamış olmasıdır. source Complain Langcrowd.com
führenden Athleten der Welt beschäftigt hat.	önde gelen atletlerle çalışmış bir isim. source Complain Langcrowd.com
Wir treffen also Zaibatsu, einen führenden Banker.	Bankacılık aleminin liderlerinden bir Zaibatsu ile görüşeceğiz. source Complain Corpus name: OpenSubtitles2016. License: not specified. References: http://opus.lingfil.uu.se/OpenSubtitles2016.php, http://stp.lingfil.uu.se/~joerg/published/ranlp-V.pdf
Und dort arbeiteten wir mit führenden Unternehmensleitern	Ve orada, Afrika'ya dair konularda ve dönüş noktasında bulunan source Complain Langcrowd.com
von führenden Intellektuellen und High-Tech-Köpfen,	desteğe minnettarız, source Complain Langcrowd.com
Einige der führenden Stadtplaner	Burada şehrin bazı büyük yatırımcıları source Complain Langcrowd.com
und luden viele der führenden afrikanischen Gestalter	Kıtanın önde gelen Afrikalı tasarımcılarını source Complain Langcrowd.com
von den nordwärts führenden Spuren der Prykushko-Schnellstraße,	yolunun kuzeyinden bir an için görünür, source Complain Langcrowd.com
wahrscheinlich eine der führenden Expertinnen in der	belkide alanının en önde gelen uzmanlarından biri Esther Duflo source Complain Langcrowd.com
eine Aussage des führenden US-Präsidentschaftskandidaten	Amerikan Başkanlığının şuanki favori Cumhuriyetçi source Complain Langcrowd.com
von den führenden Laserdruckerfabrikanten kaufen	üreticisinden renkli lazer yazıcı satın aldığınızda source Complain Langcrowd.com
aber auch zwei der einst führenden Nationen,	fakat ayrıca en baştaki ülkelerin ikisi, source Complain Langcrowd.com
weltweit führenden Zentrum für Aeronautik.	dünyanın en iyi havacılık merkezi. source Complain Langcrowd.com
einer der führenden Gentechniker,	kendisi de göçmen güvercinlere saplantılı olan source Complain Langcrowd.com
unter einigen der weltweit führenden KI-Experten,	dünyanın önde gelen yapay zeka araştırmacılarıyla ne düşündüklerini source Complain Langcrowd.com
an den führenden Bildwissenschaflter	baş görüntüleme bilimcisi, source Complain Langcrowd.com
die von vielen führenden Politikern weltweit aufgeschnappt wurde.	dünya liderlerinin bir çoğunun yakalandığı o hastalık durumu var. source Complain Langcrowd.com
Das weist die Partei als weltweit führenden Spezialisten	Şimdi ben Parti'nin siyasi reformda dünyanın önde source Complain Langcrowd.com

Popular online translation destinations:

Arabic-Turkish Chinese-German English-Turkish German-Chinese German-Russian Greek-Turkish Russian-German Turkish-English Turkish-German Turkish-Greek